Çarşamba, Şubat 15, 2006

İNCE HİSLERİM - BÖLÜM I - Y.Z.E.

Helbet benim de duygularım var, en azından bi kaç tane. Bi kaç kişi hakkında bi kaç tane duygu, kişi başına bir duygu yani. 6. duygum da var, o da bizzat bana ait.
O bloglarından tanıyorum dediğiniz insanlar var ya, işte şimdi, şu an, bu noktada, gerçek yüzlerinin nasıl da ifşa edildiğine tanık olacaksınız. "Allahım ben ne kadar yanıldım" diyip olanca arkadaşlığınızdan, varsa sevgililiğinizden vazgeçeceksiniz.
Bu bir yazı dizisi olacak aslında, size göstereceğim ilk "gerçek yüz" Y.Z.E. ye ait, yani Bayan "herşeyden nefret ediyorum" dan. Sonra H.T., sonra M.Y., sonra N.K.(blogu yok, düşün ne denli sefil bi insan), belki S.G., bi ihtimal A.O., kimbilir olasıdır G.S.T.
Hazır mısınızzzzz? dırı dırı dırı dırı...

Y.Z.E


Birincisi saçları boyadır, tamam mı? Bu insan okula ilk geldiğinde böyle saçları neyim bembeyazdı, "aa baya yaşlı galiba yazık" demiştik biz. H.T. yle gizli gizli gülmüştük hatta arkasından. Bi de morondu, böyle eline dev bi tost alır, bi köşeye çöreklenir, kımıl kımıl tostunu yerdi. Konuşmazdı filan. Sonra ne oldu bilmiyorum, belki kendisinden utanmasına sebebiyet verecek bir olay gerçekleşti (o ne kutlu bi olaydır), azıcık normale döndü. O aşamayı ben hep sigara odasında geçirdiğimden tam hatırlamıyorum. İlk esprileri gerçekten çok acıydı, gülemezdin bile, böyle ayıp olmasın diye bile sırıtacak halin kalmazdı, böğrünün orta yerine espriyi yedikten sonra. Bi de anam nası küfürlü konuşurdu, "mal, salak, daha ayıpçı bi takım küfürler". "Öö iirenç bi kız Allahım" demiştim ben, M.Y. de bana katılmıştı. N.K. da "zaten benim hiç gözüm tutmuyo bunu" diyerek destek çıkmıştı. Öyle bi nefret dalgası yani.
Sonra bi ara buna baktık biz, aa normale yakın bişi olmuş, şimdiki haline yakın yani. Sonra kahve içmeye başladı, mecbur samimi olduk bizim kahvemiz olmayınca. Sonra da dolapta benim dolabımın üstüne bunun dolabını verdiler, ne zaman olanca çalışkanlığımla dolabımdan kitap almaya koşsam burun buruna geldik, onun dolabının anahtarı da hep üstünde olunca daha da samimi olduk, dolabında para da var.
Blogunda yazdıklarının alayı da yalandır, orda okuduklarınızla dersiniz ki, "Oy ne bunalım, ne insanın içine karanlıklar çöktürücü, ne uzun ne manasız cümleler kurucu bir insan". Yalan, bu hep sırıta sırıta gezer, espri kıyamet filan. Kehir kehir güler, hiç aralıksız aromalı zıkkım kahveler içer, ortalığı kokutur, para toplar, sonra para aniden biter bi anlam veremez (bakınız dolap üstü anahtar mevzuu), ucubik kekler yapar, annesinin kuzusu, akifabisinin yavrusudur, rejim yapar, olmaz gene yapar, konsere gider, derse girer. Orda öyle hort zort ettiği gibi aşmış ve özgür bir ruh felan diildir, bildiğimiz normal insandır, Hatçe Teyze gibi. "Mesleğimi sevmiyom" şeklindeki beyanatı da külliyen yalandır, kelebek gibi uça uça derse gider, zümre başkanlığı görevini, saçma sütlaç yarışmalara öğrenci toplayıcılığı sorumluluğunu pek ciddi edalarla ifa eder, azman misali eşşoğlu eşşek öğrencileri "canlarım ciğerlerim" diye sever. Doğru söylediği şey pek bir azdır yani. Ama baharda giydiği bi fırfırlı kırmızı-bordo gömleği vardır, siyah pantuluyla giyince hem çok zayıf gösterir, hem de çok yakışır. Gözü de vardır, bi tek bunu dooru söölemiş zati o blogda, yeşildir hakkaten de. En sevdiği et, en sağlıklı olan beyazzz tavuk etidir, ehihihih. Sorumluluk ortalama yükseltme türünden insanı kahır kahır kahredici sınavlar olduğunda bi tek, hayattan nefret edesi tutar, onun haricinde kikiriğin tekidir, "prozac içtim, kendimden geçtim" türküsü de anonim biliyosunuz.
Onun hakkında da bi duygum var elbet, normal seviyom, çok diil az da diil normal.

Hamiş: Bugün Rüştü Bey gerçekleri söyleyip, "Seninle çalışmak ne güzel, saat gibi düzenlisin valla" dediğinde, kıskanıp da olayı sabote etmeye kalkışan, bir köşeden dırıl dırıl dırlayan H.T. yi kınıyorum. Sıra ona geldiğinde bizim de yazıcak bi çift lafımız olacak helbet.

8 Yorumcuk:

At 2/15/2006 6:13 ÖS, Blogger Lafazan Şu ahkamı kesti...

neresi yalan dana, hadi bi tane göster seni yicem, hepsi dooru

 
At 2/15/2006 6:13 ÖS, Blogger passive Şu ahkamı kesti...

valla iyi tespitler yapmışsın bi kısmı yalan ama olsun
senin de zaafın napak hohoho

 
At 2/15/2006 7:02 ÖS, Blogger passive Şu ahkamı kesti...

gst ve sg yi çıkaramadım ben yaw bi yardım et

 
At 2/15/2006 7:02 ÖS, Blogger passive Şu ahkamı kesti...

bi de ben kabzımal tokuçin beyi dinnemek istiyorum senin aazından

 
At 2/15/2006 7:52 ÖS, Blogger Lafazan Şu ahkamı kesti...

aa bak onu annatması özel bi zevktir annatırım sizi bi bitiriyim hayırlısıylan. adı g soyadları s ve t ile başlayan kaç kişiyi tanıyosun?

 
At 2/15/2006 8:15 ÖS, Blogger passive Şu ahkamı kesti...

haaaaaaa
du bakem gökçen biri galbaa

 
At 2/16/2006 12:37 ÖÖ, Blogger passive Şu ahkamı kesti...

şimdi farkettim de ben hiç bu okulda tost yemedim zira eski okulda tiksinmiştim
bunu da bilginize sunar hürmetlerimi de şeyederim öhömm

 
At 2/17/2006 8:42 ÖÖ, Blogger Lafazan Şu ahkamı kesti...

Demek onun rüşveti daha uzun boyluydu. Pek hoş pek güzel sayın H.T. İntikam soğuk yenen bir yemektir.

 

Yorum Gönder

<< Anasayfa