Perşembe, Ağustos 31, 2006

KÖPTE SORUNSALI


Şunca yıllık yemek kariyerim, şahsıma ait bir adet yemek blogum, en sonunda süpper düpper yapmayı becerebildiğim tencere yemeklerim, "aman pek malzemeli, oy çok çırpmalı" diye hemcinslerimin dudak büktüğü alengirli pastaları bir çırpıda kotarabilme yeteneğim var da niyçın ama niyçın köpte yapamıyorum ben ey okuyucu niyçın sorarım sana! En güzel olanı parça tesirli el bombasından hallice olan köpte serime "bombadan yımşak tahtadan sert" bir çeşit ekleyebildiğim için gaayet de mutluyum ayriyeten ben. Mübalağa ediyorum sananlara hemmen bi açıklama; benim köftelerimi yerken, çatalınıza büyük uğraşlar sonunda takabildiğiniz (asla ikiye bölüncek kadar büyük olamazlar) etli karışımı, bir cesaret ağzınıza attığınızda, çiğneyip yutasıya kadar gözünüzden yaş gelmesine, yutuş anında da bahismevzuu köftelerin gırtlağınızı yırtmasına hazır olacaksınız demektir. Hemen akabinde bir boğaz pastili de iyi gider. Mütemadiyen eve gelen kıymettar arkideşlerime köpte hazırlatmaktayım, itiraf ediyorum. Bekar bir genç kız iken ve gene bu evde yaşarken, her eve gidişimde anneme 3-4 kilo kıymadan köpte hazırlatıp, dondurma kutularında dondurtup, yüklenir getirirdim. Böylelikle "normal" köpte yiyebilme şansım her daim buzlukta muhafaza edilirdi. Evlendik, ev hanımı şanımıza yakıştıramadığımızdan kendimiz yapalım diyoruz ama nanay. O günlere dönüş yapmak istiyorum.
Köpte gurusu arkideşim Kara, senin köptelerin nası oluyooo, nedir mirim bu işin sırrı?
Ölçülü yap, yağlı kıyma al, ızgara yapma diyecekler sözüm size, aklınıza gelen her yöntemi denedim, bir sonraki aşama kendimi de köfteye katıp, olayın oluşum aşamasına yakinen bir bakış atmak olacaktır. Kızarıp bronzlaşmam da cabası.
Bi de en sonunda tatile gidebilicem ben. Ne mutlu demi bana?

4 Yorumcuk:

At 9/01/2006 9:40 ÖÖ, Blogger Mathy Şu ahkamı kesti...

kuzucum, köfte yapmayı beceremiyosan, kocana yaptıracaksın...ben öle yapıyorum..tariflerde yüzde yüz tutuyo..hem başkasının elinden yemek daha bi tatlı oluyo..:))

 
At 9/01/2006 10:11 ÖÖ, Blogger passive Şu ahkamı kesti...

bir gün kara nın evine git ve onu doğal ortamında gözlemle ...ve gördüklerini mutfağına dönüp taklit et.. belki bi ihtimal lafazancıım bi ihtimal..dava kutsal köpte davası

 
At 9/02/2006 3:59 ÖS, Blogger Lafazan Şu ahkamı kesti...

dooru diyosun kıymettar arkideşim meti ama yapmıyooo, ona ne yap desem cevap aynı oluyo, "ama ben çalışıyorum bütün günnnn"!? duyan da bi tek kocam çalışıyo, ben de ev hanımıyım sanır.
evet pasıım güzel gözlüm, dava büyük, halledicem.

 
At 9/11/2006 4:03 ÖS, Blogger Kara Şu ahkamı kesti...

Yımışak kötfeye hasret ve buğulu gözlerle ufka bakmakta olan pek bedbaht Lafazan!!

Konuyla ilgili yazılacak, söylenecek, konuşulacak ve paylaşacak o kaddar çok bilgi var ki ne desem boş, ne desem fasa fiso. Ama ben yine de mimkin mertebe kısa bir paylaşım etkinliğinde bulunmak istiyorum.

Bir kere
Köftenin yumuşak ve lezzetli olup olmayacağına dair hatırı sayılır kaygı, o karışık zihninin, zihnimizin geniş bir bölgesini işgal ediyorsa ve kendini bu rahatsız edici duygudan bir türlü alamıyorsan, öncelikle bu problemi aşmalı; ancak ondan sonra dananın veya mandanın dağınık kalçasını elinle yeniden toparlamalı, top top yapmalısın, bunu yapmalıyız.

Anncak bu şekilde o dişlenesi, yenilesi ve hazmedilesi mutluluk kaynağını tabağında görebilirsin, görebiliriz.

"Peki zihni parsellemiş kötü köfte yapma ihtimali kaygılarından nasıl kurtarabiliriz" diyeceksin, diyeceksiniz.

Ben de bunun üzerine derim ki:
Bir zamanların ay boynuzlu ineğinin pek kırmızı eti avuçlarımızda iken, zihnimizde sadece bir zaman sonra kavuşacağımız köftenin hoş görüntüsü ve tadı olmalı; bununla birlikte köftelik etle bir nevi telepatik bir iletişime geçmeli; yumuşak ve lezzetli olabileceğine inanmayan, kendiyle barışık olmayan bu ölmüş hayvanın etini, iyi bir köfte olmaya bu şekilde ikna etmelisin, etmeliyiz. Ne zaman ki hayata küsmüş kırpık et yumuşak ve lezzetli olabileciğine inandırılır işte o zaman süreç tamamlanır.

Fekat şunu da unutmamak gerekir ki öncelikle buna siz inanmalısınız. Kaygılardan uzak, kendinizden emin, zihnî ses tonunuzda bunu ona (muhterem çift tırnak ürününe) anlatmalısınız.

Ayrıntılı bilgi almak isteyenler için, 2007 yılında konuyla ilgili kongreler düzenlencek, bir takım seminerler verilecektir. Parasına ve zihnine güvenenler katılabilirler. (İrtibat: M.Akif Tunçkel)

 

Yorum Gönder

<< Anasayfa