Pazar, Temmuz 16, 2006

Bİ KARAR VERDİM

Bi karar verdim evet, bi tane diil bin tane filan verdim, bakınız aşağısı, iki gün dört duvara bakarak oturuyosan, sıkıntıdan insanın 50 metre ilerideki Profiloya bile gidesi kalmıyosa, bi arkadaş kuruması olayı yaşıyosan, koca çalışıyorsa daima, klimatize ev ortamından ayrılıp sıcak sokağa çıkmayı göz kesmiyosa, anca sigara bitince sokağa çıkıyosan (bi sigara için bakkalın çıraanı getirtmek prensiplerime uygun diil, Prensip No:112--Bakkalın çıraanı bi sigara için getirtme, hele de birilerine bahşiş verirken çok utanıyosan), Beyaz'ı içeren bütün yayınları izlediysen, VCD çekmecesini talan edip bikaç film daha seyrettiysen, bol şeftali, bi kısım kiraz, bekleyip duran bitter çikolata, labne peyniri, domates, çorba filan yediysen, sonra mide fesadı geçirip rezene çayıyla mide ilaçlarına dayandıysan, Maeve Binchylerini yüzellinci kez okuyosan, çakmak yoksa ve her sigara için ocağa gitmekten yıldıysan, ayrıca gecenin bi körü evde yalnız korkuyosan, sinir katsayın giderek artıyosa, anam bin değil onbin karar bile verirsin.
Koca gün boyu boyuma kısa gelen koltukta yatıp koltuk kenarına diktiğim çıplak ayaklarıma bakınca çok normal karşılanabilecek bi karar verdim. Ayakkabı tasarımcısı olcam ben. Nahan da ayaklarımı görüyonuz. Öyle renk olsa böyle renk olsa felan derken dedim ki kendi kendime, ben bunları çiziim, bi koca teneke kutuda rengarenk kuru boyalar olacaktı, balkonun derinliklerinde bi yerde, onları çıkariim çiziim filan. Şahane modeller ürettim kafamda. Delcam Shoemaker diye bi prooram varmış, cad-cam prooramı aslında, genel mantık aynı yani, indiriyom onu, sanayi tipi çizim de yapcam ben. Bak resmim iyidir çok benim ama. Müziim de iyidir, korolarda görevler aldım, gitarlar çaldım, hanım aktivitesi, ben diyim ahşap boyama, sen de fimo, alayını da yaptım. Nası matematikçi oldum bilmem. Şindi bi de ayakkabıcı olup hepsinin üzerine üy dikiim tam olsun.
Ayakkabı tasarımcılığa garanti veremiyom, sonradan kıymetli 5 okuyucum gidip gelip bloguma ekşimeyin, "nerde ayakkabılar, biz de isteriz" diye. Kızarım, kızdığım yetmez kavga da çıkarırım, dövüşken bir karakterim. Eğlenceli bi aktivite bulursam unuturum tasarımcılığı söyliyim.
O kadar.

4 Yorumcuk:

At 7/16/2006 2:06 ÖÖ, Blogger passive Şu ahkamı kesti...

sen iyice yidin be
ne tatilmiş be yauv

 
At 7/16/2006 3:18 ÖS, Blogger Mathy Şu ahkamı kesti...

hakket yaw...
yalnız evde oturan adam süper yaratıcı olur,ispatını görüyoruz, hiç bişey yaratamazsa da süper sorun yaratır... kendimden biliyorum...

 
At 7/17/2006 12:29 ÖÖ, Blogger uNut Şu ahkamı kesti...

tatil tribimi evde koca bekleme tribi mi?(ilk mi yi ayrı yazmamışım kusura bakma)...yoksa şu boa burcu yaratıklarınnın evdeyken kç kaldıramama triplerimi...ama ne olursaolsun üretkenlk olduu kesin bu triplerin içinde...üretilecek şey ayakkabı yada kalkamadıın yerden çekilecek en organik fotorafta olsa...hehe :P

 
At 7/17/2006 8:29 ÖS, Blogger Lafazan Şu ahkamı kesti...

yok normale döndüm şindi. zor kardeşim evde tek başına oturup adamını beklemek. unut o ev hali tespitin ziyadesiyle dooru valla.

 

Yorum Gönder

<< Anasayfa