Salı, Haziran 27, 2006

GÖZLÜK SORUNSALI - RİCA EDERİM BELGESİ



Diablo problemini çözdüm, çatır çatır oynadım koca gün, bi kızcaaz var, büyücü, onlan oynıyım dedim aslında ama zavallı hiç de göz doldurucak bir yol arkadaşı diil, kuş kadar canı var, bu Diablo'nun memleketinde de envai çeşit yaratık olduundan, kıza iki darbe indirdiler mi benim süper kahraman yeri yakından görüyo. En sonunda dedim ki; bu böyle olmiicak şöyle deve gibi bi herif buliim onlan yola çıkiim, gittim Barbarian'ı seçtim, iki metre civarında danasal bi kimlik bu. O korkunç vadilerde, tepelerin altında gördüümüz bütün canazorları öldürdük, yetmedi kesip dooradık, dondurucu el baltamızla bıdık bıdık buz parçalarına ayırdık kendilerini. Allah sizi inandırsın herifi yedeğime aldıktan sonra bana bi cesaret geldi, kızla koşmaya cesaret edemeyip hin hin yürüyerek aştığım onca levelı herifimle koştur koştur geçtim. Yaşasın Barbarian!
Gocaylan da kavga ettik karpuz meselesi yüzünden, kendisine küsüm, gözlük sorunsalını annatırken kendisinden "böcekefendi, uğurcum, yavrum, kuşum, kelebeğim" felan diye diil sadece "koca" diye bahsediyorsam sebebi budur.
Güneş gözlüüm kahverengi, ben de lensli ve hassas gözlü olup ışığın her cinsinden nefret ettiğimden, havam olsun namım yürüsün mantığıylan aldığım o kahverengi gözlük hurdaya çıkıverdi. Yok hemen diil, bak bi yaz takındım onu, gözümden şıpır şıpır yaş gelerek ama bu sene isyan ettim gayrı, ben de bi insan evladıyım sonuçta bana da lazım bi tane en karasından gözlük. Kocasız alamadım, şindi gider beğenir alırım eve gelirim, olan nezaketiyle "yivreennçç" felan diyip moralimi bozar diye, bir Pazar günü Profilo'ya gittik aldık, Allah muhafaza civarımızda Profilo olmasa ne yemek yiyebilcek, ne alışveriş yapabilcek, ne bişi edebilcektik. Öyle sersefil, perperişan oturucaktık. Fotodaki saçımın bir hoş, pek hoş, nahoş oluşunun sebebi de koca gün döne döne yatmamdan kaynaklanmaktadır, daha kötü versiyonları da var da sizin için süslendim, yarın öbürgün bi de gırmısı rujlu resmimi koydum muydu oldum demektir. Artık dünyayı kara görüyorum ya benden mutlusu yok.
Nahan da bi de o yukardaki belgeden aldım ben, ismimi kapattım ki 007 misali kimliğim gizli kalsın. Üzerinize afiyet lokmaları ben döktüm de. Şimdi şu noktada bir saptama yapmak istiyorum. 5 senedir bu okuldayım, sizden iyi olmıyım çok iyi bi örtmenimdir ben, ders annatcam diye kendimi paralarım, çalışma sorusu, hazırlık puanı, liste zıkkım bi ton ayrıntıylan uğraşırım, öörencilerim öörensin bari iki kelime diye kendimi paralarım, iyi de ders annatırım, bi sürü veliden özel teşekkürler almışlığım vardır. Bakınız, öyle sosyal aktiviteler yapmam ama, sinema, tiyatro, koro, 19 mayıs, 23 nisan filan gibi şeylerin içine girmem, şiir neyim sevmem okutmam, yavruları ve kendimi manasız aktivitelerin içine koymam. Amirlerim de bilir benim iyi örtmen olduumu. Fekat 5 senenin sonunda aldığım teşekkürün sebebini görünce biraz yamuldum, itiraf ediim. "Lokma Günü ve İstanbul'un Fethi törenlerinin hazırlanmasına katkı". İki aktivitenin hazırlanmasına da katkıda bulunmadım, tek yaptığım, daha önceki yazılarımda da bahsetmiş olduğum gibi, metazori yöntemiyle yavruları 4 saat güneşin altına dikmekten ibaretti. Bu teşekkürü bu sebepten haketmedim ve almak da istemiyorum, aldım tabi gene de de söyleniyim dedim. Böyle bi saçma sütlaç sebepten verceklerine "eğitim öğretime yaptığı katkılardan..." diye verselerdi, benden mutlusu olmazdı. Buruk yani içim, "karşılığı buymuş demek" gibi bir ruh hali içerisindeyim. Sanırım bundan sonra sadece vicdanımla başbaşa kalıcam, 5 sene it gibi çalış, kimse bişi demesin, Lokma Gününde çocukları ayakta dik, teşekkür versinler. Zati kim anlamış ki bu devletin işini ben anlıycam demi?! Atama da istedik çıkmadı, gidicektim ne güzel Bahçeşehir'e.
Aslında yukarıdaki paragrafı bitirip alttaki paragrafa geçmiştim ama dayanamadım işte, yazmak istiyom, bu Milli Eğitime bi reform gerek, öğretmene bir teşvik primi gerek, para olarak demiyorum, manevi olarak diyorum, tamam para da olur da birinci hedef o diil, okulda bi ton ne idüğü belli olmayan adam var, hiç bişi yapmıyolar ve hiçbişi olmuyo, biz bi takım işler yapıyoz ya kendimizce, bi de azar işitiyoz üzerine, "neden orasını öyle, burasını böyle yapmadın" diye. Kardeşim kendi çapımda yapmışım bişiler işte, az bi gaz ver daha iyisine çalışiim, sen de bu arada o hiç bişi yapmadan devletten çatır çatır maaş alanlara bulaş. Bir iş verirken hemen "Lafazan Hanım yapıver" hitabına cevap olarak verilen "Ya neden hep ben, bilmemkim beye yaptırsanıza, koca sene bi işin ucundan tutmadı" cümlesine karşılık "Ya ona söylesek de yapılmıycak, sana söylüyoz ki yapılsın" demeeee, yaptıııııır, amirsin sen. Yasal yaptırımı neyse onu uygula gerekiyosa. Ama yok, onlar iyicene serilirler, bizim gibiler de "ne yapcam ya, yapan da bir yapmayan da, baksana" ruh hali içinde yüzer, her bişi tepetakla olur gider. Bu öyle Örtmenlikte Kariyer Basamaklarıyla felan olcak iş diil yani, o da lazım kötü demiyom, ama o bişilerin üzerine kurulmalı, böyle altı boş boş Usta Örtmen olcam da neye yarıycak, yatıp duranlara gün doğucak, Usta kişi benim ya, ben yapiim işleri demi?! Oyfff offffff.
Ben de bana bu belgeyi hazırlayanlara bir "rica ederim" belgesi hazırlamak istiyorum. Üzerinde ayıp bi takım işaretler olan. Ama edepli erkanlı, evli barklı kadınım ya ben, yakışmaz bana yani ondan. Asil olmak lazım.

5 Yorumcuk:

At 6/27/2006 11:20 ÖS, Blogger passive Şu ahkamı kesti...

gökçenoos bunlar benim gözlüklere benziyo bea
ayrıcada teşekkür belgen için teprikler banada proceden dolayı verdilerdi emme balıbey beyler
isoşa kalsa yırtar atardı o belgeyi
bu pislik mi kaldıydı belge vercek deyüü mis gibi bölücüler vaa onnar dururken derdi
falan filan
ki harbi yaptıklarımızdan çok yapmadıklarımızdan dolayı belgelendiriliyoruz

 
At 6/28/2006 10:32 ÖÖ, Blogger Mathy Şu ahkamı kesti...

süpermiş yahu...:)))))))))))
bende gözlük istiyom son derece karizmatik olanından...

 
At 6/28/2006 12:25 ÖS, Blogger Lafazan Şu ahkamı kesti...

meti yavrucum dönmüşün bakıyom da tatilden sen. hoşgeldin hoşgeldin. paalı ama gözlükler bak söyliyim, Guess'in nooldu hem senin? :)(büzküvütlük yabtım, markacıyım ben ehühe)

 
At 6/29/2006 1:33 ÖÖ, Blogger Mathy Şu ahkamı kesti...

hoşbulduk be şeker... guessim duruyo da sıkıldım ben ondan, parıldak parıldak mavi mavi... ben en karizmatiğinden kapkara bi gözlük istiyom, trinity neo hesabı... yaa yaa...

 
At 6/29/2006 8:39 ÖÖ, Blogger Lafazan Şu ahkamı kesti...

ben de metal çerçeve istiyodum aslında, arandım tarandım, zati gözlükçüler de ısrar ve inatla sana kemik çerçeveli gözlük satmak istiyolar, zati metal çerçevede de fazla çeşit yok.
trinity metal çerçeve gözlüklü ya o açıdan.

 

Yorum Gönder

<< Anasayfa