Pazartesi, Aralık 17, 2007

AMMA ZAMAN OLMUŞ

Te Kasımda yazdığımı en son, farketmemişim demek ki ben. Annatıyım o zaman geçen zamanı hemencik. Bu canavarsı şeyi aldık, Thomas dünyayıçeker elantrik süpürgesi. Ben öyle titiz bi insan değilimdir efendim, fakat gel gör ki bunlan ev bi kere süpürdün mü, çıkan müzahrafatı da bi kere gördün müydü en halis titizlik hastası ev hanımından hallice bi kıvama geleceğin muhakkak. Diyosun ki "bu pisliklerin içinde bulunduğu bi ev mi, evse benim evim mi, ben o halının üzerine nası boylu boyuna yattım şu çamur üzerine yani" . Dünyan değişiyo bi anda. Astım, alerji filan varsa yüzde yüz alınmalı, kendine tutsan astımını bile çeker o kadar yani. Her genç kızın çeyizinde bulunmalı derim. Zati Alman mallarını severim ben sağlam olurlar, mesila Tchibo da öyledir. Dandik bi krema sıkıcısını bile kendin kullanırsın, ordan kızına akabinde torununa miras bırakırsın.

Sonra efendim, malum artık "şehir" denen lokasyona uzağız. Bi ay planlama yapıp öyle karar verebiliyoz Mecidiyeköy'e, Şişli'ye gitmeye. Ha keza ben yaptım bunu, gittim Cumartesi günü Cevahir'e yılbaşı hediyelerini almaya. Biz aile arasında çekiliş yapan insanlarız hemen onu belirtiyim. Bahismevzuu yılbaşı hediyeleri silsilesini almak üzere gittim. Aman bi güzel oldu ki. Diceksiniz ki "Ey insan evladı oturduğun yerde alışveriş merkezi mi yok, niyçın 2 saat git 2 saat gel bunca yolu tepersin" Var efendim var da Cevahir kadar kompleks ve herrr ama herrr bişeyin içinde olduu bi mekan yok. Mesela en yakın Accessories Bakırköyde, The Body Shop nerede hiç bilemem. Bunnar benim sevdiim mekanlar. Eskiden Profiloya haftada bir özel olarak Body Shop koklamaya giderdim, şimdi artık yok. Yok yannış anlaşılmasın özlemiyom oraları, burası çok iyi geldi bana, daha mutlu ve huzurluyum ama alışveriş için Profilo ve Cevahir'in üzerine tanımam kardeşim. Ama buranın da güzelliği mesela binbir çeşit outlet var dibimizde. Aklına gelen her markanın outleti. Ucuz ucuz güzel oluya. Bi de Tatilya'yı yıktılar biliyonuz mu bilmem, oraya Avrupa'nın en büyük alışveriş merkezi inşa edilcekmiş , Cevahir'den bile büyük hesap et yani. O zaman belki Accessories ve The Body Shop da gelirler belki de onca yolu tepmekten kurtulurum. Ama hemen olcak bişi diyil tabi daa bi iki sene alır orayı yaptıktı yıktıktı filan. Şimdi baktım netten de 2010 yılına açılcakmış. Daha bol bol giderim yani Cevahire felan. Çok uzak be yollar. Kıymettar kocamın çilesini bi kez daha da anlamış oldum böylelikle, o adamcaaz yarım yılı otobüsle olmak üzere 3 sene her gün bu yolları gitti geldi. Çok acıyorum an itibariyle kendisine. Saygım sonsuz deli gibi de seviyorum. Tabi otobüsle daha fecii eziyet. Araban olsa en azından, benim gittiğim geldiğim saatler trafiğin çok da yoğun olmadığı zamanlar, daha rahat gidileybıl. Arabamız var da ben sürmesini bilmiyom ne acı ki. Neyse öörencem o zaman vın turizm giderim demi?

Bi de ne çabuk geçti bu dönem anlamadım ben, bi baktım 10 KAsım'ı anıyoz okulda aa baktım 10 Aralık olmuş, cımıcık kaldı sene bitiyo. Zati 25 Ocak da tatil, jet hızıyla geçti. Zaten ikinci dönem daa da çabuk geçiyo 23 Nisandı 19 Mayıstı filan derken. 2. dönemin bi Şubatıyla Martı zor geçiyo benim için, çok sıkılıyom o aylarda, sevmiyom niyeyse. Böylelikle bu okuldaki bi senemi de tamamlamış olcam. Güzel bi sene ama, fena da diil hiç yani. Seviyom burayı yavruların aklı başında, eski okulda iki kere sırıtsan kendilerini kaybederlerdi. Burda gülüyon konuşuyon ama yine de hadlerini biliyolar. Gerçi son yaptımız gezide birazcık yüz göz olduk gibi geldi bu hafta daha uzak bi tavır takıncam, bi iki de baarcam derste. Neticede hocayım ben demi. Muhatap olmam avamla eheheh. Pıtır kütür soru felan çözüyolar, bi seviniyom ki atlayıp yanaklarından öpesim geliyo. Aferim çocuklara.

En büyük sorun saçım. Naapsam olmuyo, buraya geldiimde ilk gittiğim bi kuaför vardı eline tükürdümün gerizekalısı benim saçıma kat atmış "ay dur düzeltiyim" numarasıyla. Be hey gözü görmez beceriksiz yavşak, senin ne haddine benim saçıma kat atmak? Kafamda Kasım ayında balık halindeki hamsi miktarınca saç var, yarısını versem üç kişi sebeplenir, her bi teli başka yana bakcak gibi de kıvırcık, insan gibi düz durabilcekleri, kendilerini özgür diil baskı altında hissedip yerli yerinde oturcakları bi kesim yapcaana sen gidip kat atıyosun. Böylelikle her makasın değdii tel kendine ayrı bi yol çiziyo. Fön çektirsen dayanmıyo zati, kıvırcık kullansan kahkülleri kısaltmış olmuyo, sürekli topuz kafamda. Bi de uzun belime geliyo artık, taşı taşı kafamda koca gün saçları başım ağrıyo be. Öküüüüz. Olma kardeşim kuaför annamıyosan. M.köy'de iyi kötü benim saçıma alışan bi kuaför bulduydum, burda naapcam bilmiyom. Allah rızası için Beylikdüzü veya Bakırköy de olur, şöyle işini iyi yapan ağzı burnu yerinde bi kuaför bilen söylesin. Zati Nisan'ı bulalım, hepsi bi boya gelsin, önlere doğru uzayan küt kestirip bonus kafa gibi dolancam ortalıkta kararlıyım. Aslında okulda epey kokoş kızlar da var onlara da sorabilirim. Belki nisan'a kızıl da yaptırırım kimbilir. Beyaz gördüm kafamda da o cihetten. Ama yok belki de yaptırmam, güzel benim saçımın rengi yakışıyo da bana.

Hiç özlemiyom eski okulumu, bazen diyom gidiyim bi Rüştü beyi göriyim ama onu bile istemiyom düşün yani. Böğk! Cevahirde iki üç Maçkadan öörencimi gördüm hemen sıvıştım ortamdan, hiç "aa napıyonuz neediyonuz" muhabbetlerine dayanamıycaktım.

Hayatımın en güzel dönemlerinden birini yaşıyom Allah bozmasın.