Salı, Haziran 10, 2008

ALES e girmem mi ki ben!

ALES sonuçları açıklandı. 87 aldım. Nasılım? Hiper diil miyim? Yüksek lisans mı yapacağım? Ow no! Yani bilmiyorum henüz. Aslında eve yakın Fatih Üniveristesi ve Beykent Üniversitesi var. Özel tebi canım ikisi de. Şimdi biz YL yaptıımızda maaşımız artıyo bi de uzman örtmen oluyoz. 4-5 sene içinde yüksek lisans maaş farkıynan kendini amorti ediyo. Hazır çağım çoluğum yokken yapsam mı ki acep? Ama hiç hoşlanmıyom ders çalışmaktan da. Bilmem ki.

Pazartesi, Haziran 02, 2008

PUZZLE OLAYI

Puzzle yapmayı ben çok ama çok severim niye biliyo musunuz, çünkü puzzle yaptıın süre içinde tek derdin "bu parça nerenin ki acep" olur, başka hiç bişi düşünmezsin, düşünürsen yapamazsın zaten. Ondan beyin sifonu gibi bi aktivitedir. Kafayı güzelcene temizler boşaltır. Sonucunda da süper düper bi eser çıkar ortaya sonra sen de sevinirsin.
"Okul kapanınca" başlığı altında bi ton aktivite buldum kendime. Büyük bi kısmı delirmiş ev hanımı hobilerinden. Bakınız mesila, kıymetli cücük evimin salon duvarına çeşitli Venedik maskeleri yapmayı planlıyom 8-10 çeşit. "Behey cahil hayatında venedik mi gördün ha keza venedik maskesi" diyecek olan kendini bilmezlere de seslenmek isterim ki internet denen bişi var. Gitsem de aynı yerleri görücektim zaten. Ha keza maskeleri. Neticede kendime 8-10 form indirdim netten yapıcaam şekillere. Şimdi hobicik sitelerinden kalıp ve ceramofix araştırıyom. Son yediğim Shobbo.com kazığından sonra kapıda ödeme sistemi olmayan hiç bi internet sitesinden alışveriş yapmıyom. Shobbo.com dolandırıcıdır, ne ürünü yollar ne paranızı verir. Biz yasal yollara başvurduk. Siz de öyle yapın derim helbet ki shobbo dan kazık yiyenlerdenseniz.
Neyse venedik maskesi hobimi bi hale yola koyduktan sonra tatilde yapılcaklar listemin ikinci sırasında, polimer kil ile heykelcikler ficuda getirmek yer alıyor. Polimer kilim hazır, istim üzre bekliyorum.
Üçüncü sırada ne var tahmin etmişinizdir herhalde ama gene de söyliyim, yapboz. Tamatak dört çeşit aldım dur göstercem bi saniye, bak okuyucu şindi, şu, şu , şu ve şu. Pek perili dimi? Olsun severim. Bu adamın sürrealist çizimlerine hastayım zati ben. Adam da James Christensen. Chemist yapbozunu da alıcam sonra yapıp Betül dünya güzelime vericem. Kimyacı bi bebek o da ondan.
Sonra dördüncü aktivitem kitap yazmak. Evet evet kitap. roman yani. Başladım bile, olay kurgusunu filan oluşturdum, bi "fill in the blanks" olayı kaldı. Nası çok havalıyım demi "olay kurgusu" derken?! Görceksiniz çok satan olcak kitabım, aşk, seks, intikam, entrika ne varsa basıcam içine. "Aldatma" isimli, "kiminle yatsak acaba" konulu edebi eser türünden iyi olur ben eminim.
Bitti mi kıymetli okuyucu, bitmedi hayır. Kıymettar beyim ikimizin kilosunun ortalama üç Afrikalı aileyi tartacağı gerçeğinden ve kendinin profesyonel bisikletçilik geçmişinden yola çıkarak, heybetli ebadımızı taşıyıp da sesini çıkarmayacak, sağlam, gözü pek birer biziklet edinmemize karar verdi. Karar verdiği yetmedi hayata da geçiriyor bugün itibariyle. Böylelikle beyim ve ben ve bittabi bisikletlerimiz hep birlikte arabayla bi yerlere gidip o bi yerlerden bizikletle dönmek suretiyle spor yapıp zayıflamış olacağız. Bu planı sevdim ben bikooz kendisi de ben de iştahtan yana hiç eksik olmayan insanlar olduumuzdan, evde oturduğumuzda günlük aktivitemizin büyük bi bölümünü bişiler tıkınmak oluşturuyor. Planın tek aksayan yanı benim bisiklete binemiyor oluşum, ne güzel demi. Binemiyor derken üzerine tırmanamıyor demek istemiyorum helbet, demek istediim sürmeyi bilmiyor oluşum. Allah büyük kıymettar okuyucu, bi şekilde onu da sürmeyi öörenicam.
Diğer planım da 33 ümün baharında en sonunda araba sürmek denen işi öğrenmek. Öörenicem lan çok kızgınım bu konuda evet bu yaz bu araba işini bitiricem.
Daha planım var da ayıbolur şimdi hepsini yazmiyim. Nası okuyucu, görmemişin yaz tatili olmuş çekmiş aktiviteye bağlamış atasözünün hakkını verebilecek miyim sence?