Cumartesi, Ocak 27, 2007

FİLM GÜNLERİ BAŞLAMIŞTIR.EVET.



Bİ örtmen, okulundan bezmiş bi örtmen, devreyi kapatınca naapar? Kendini evine vurur. "Ay ben şimdi naapsam, bütün çamaşırları yıkasam, evin herbiyercaazını silsem, o pencere kenarlarındaki parmak kadar olmuş toz topaklarını yerinden uğratsam, bi şu yannıma bi bu yannıma yatsam, çılkıncasına film izlesem" düşüncelerine garkolur. Sonra film alcak parasının olmadıını hatırlar. Kargosu gelmiştir, parası yoktur ki gidip alsın. Neymiş demekki önce profilo ziyareti elzem olmuştur. Görmek istedii filmlerin bi listesini çıkarıp, Mecidiyeköy Lisesinde okuyan korsa CD ci çocuun dükanının yolunu tutmak ister, ekrana dalıp başka dünyalara yelken açmak ister, otoparkçı da Mecidiyeköy Lisesinde okuyan çocuktur, ne verimli okul Yarabbi, Arabalar filminin dvd sini de ister ama D&R a gidip de ona 25 YTL toslamak istemez, Hasan Sabbah konusunda kışkırtılmıştır. Bahsi geçen konular hakkındaki liste ekte bulunmaktadır, gereğini saygılarımla arz ederim.

1. Babil, bu bir adammıdır, adamsa nası bişidir, niye bizim burda yetişmez, benim kocam daa yakışıklı evet.
2. Tutku Oyunları, vaktiyle, çapım daha dar iken bu Kate e benzetilmişliğim vardır, inandırıcı diil mi? O sizin kendi densizliğiniz.
3. Kırmızı Başlıklı Kız, böyle filme kurban olurum ki ben, animasyınsa animasyon, yaş sınırı 3-8 ise tam benlik demek ki.
4. Aşk ve Gurur, İnkilizcesini okumakta debelendiğim ve neticede başını okurken sonunu unuttuum kitap. Bakmak lazım.
5. 11 Eylül, komplo teorisyeniyim ben evet, inandırıcı, yapar bunlar herşeyi.
6. Da Vinci Şifresi, bu abinin ne kadar neşriyatı varsa okudum bu filmi de cinema calonunda seyrettim ama kesmedi bi de evde bakmak lazım, bakalım farkı var mı?
7. Göl Evi, bildiin film işte, kafa sifonu gibi, izlersin kafandakiler boşalır gider, bi hafiflik bi mesudiyet hissedersin, o kadar.
8. Münih, Trevanian Şibumisinde bu konuya uzuuun uzuuun temas eder, merak ettirir, noluyo lan dersin, seeretcem ben bu filmi de dersin züper olur.
9. X-Men 3, he süper işte daha noolsun, sen ben gibi olanların hikayesinden bıkmışlar için birebir diil mi, bence tamamdır.

Bi de Volver da güzeldi bak, ona da tekrar bakarım belki de, bu linkleri verdiim site de çok güzel hakkaten, istersen evde de kopyalayabilirsin ekipmanın varsa, daha neeee demiii....
İşte böyle.

Cuma, Ocak 26, 2007

DÜKKANI KAPADIK A DOSTLAR!


Kepenkleri indirdik hakkaten nası nası mutluyum kelimeler kifayetsiz kalıyor bunu anlatmak için. Genelde Mayıs'ta böyle sabırsız, bitkin, bezgin, depresyon eşiğinde olurdum ben ama bu sefer Şubat'a kaçtı. Bi de bişi daha söylemek istiyorum, heyecan ve ümit etmek bana hiç yaramuyor, normal insanlardan daha çok baskı ve stres altında kalıyorum, fenalıklar geliyor, çarpıntı, acı, keder gırla gidiyor. Fücceten gidersem bi yerde anlayın ki bişiyi ümit etmişimdir ve olmamıştır.
Gene bu okuldayım gözüken o ki bu dönem de, beni keder yağmurlarında şemsiyesiz bırakan durum bu aslen. Pek bi rica ediyorum, Milli Eğitim Bakanlığında tanıdığı olan, şahsıma torpil yaptırabilitesi yüksek mümtaz şahsiyetler bi mail, bi comment(evet İngilizce biliyorum, bi bunu bi de yes demesini biliyorum nası?)bi ışık, bi reiki yollasınlar lütfen. Ömrümün sonuna dek minnettar kalır, ayriyeten varsa çocuklarına da ders anlatırım, özel ders vermekten nice tiksindiğim göz önüne alınırsa bunun nice büyük bir fedakarlık olacağı daha iyi anlaşılacaktır kanaatindeyim.
Benim deyimler sözlüüm var da, okuyup okuyup yazıyorum ordan demi ezik büzük pass insanı?! Bi de bu Pass insanı benim yorumlarımı sildi ki kendisi bana bi mayhoşluk veriyo son günlerde bu yüzden. Şehir dışına bırakılmasını teklif ediyor ve kabul ediyorum, nassa aya ve yıldızlara bakıp yolunu bulcak kabiliyeti de yok, dönemez evine. Yihaha!
Kıymetli bloguma ayakkabı resmi koymalı boş bırakmamalıyım düşüncesi beni, geçen gün, "İlkokul çocuu ayakkabısı gibi" yorumlarına maruz bırakan pakilerin resimlerini koyma noktasına getiriverdi.
Yeni postumda sizlere ben bi yavruyken çekilmiş fotolarımdan bi demet sunuciim. Az megaloman olduum için kendimden başka hiç bi konudan bahsetmeyi sevmiyom. Ben, ayakkabılarım, kocam, annem, babam, gene ben filan yeter demi, daa ne konusu canııımmm. Ama garanti de vermiyorum, canım ister koymam, gelip sormayın.
Bi koku var, gaz kokuyo, ocaamı açık unuttum bilmem, belki de aaa evet evet, catering şirketinden geliyo bu koku. Gaz da diil yemek, oyh.
Meti bana da o senin geze geze çalıştıın işten bulsan da kurtarsan beni bu hayattan, nolur ki sanki hı?

Çarşamba, Ocak 17, 2007

ORTA YERİNDEN YARILMAK


Ultra sıkılmak neyse ben oyum işte! Civarda gözümün gördüü her şeyden nefret etme moduna girdim ne güzel ki. Zıkkım okulumdan bi tayin alıp gidemiyorum, hafakanlar basıyor bana, 6 yıldır aynı yerde aynı insanlarla çalışmaktan bıktım, hele ki çocuk milletinden, evlerden uzak! Dehşet ve alev saçıyorum, yavrular neye uğradıklarını şaşırdılar, "Hocam niye bu kadar sinirlisiniz?" diyolar daha beter azar işitip oturuyolar, acıklı. Sonra üzülüyom ama parlamış oluyom bi kere işte. Bu arada okul da satılmış tamamen, pek isabetli oldu, bizim kuduzlar güzelim tarihi binayı, gördükleri her yeri kırmak, yıkmak, paralamak, zarar vermek, tükürmek, tekme atmak, parça pinçik etmek suretiyle, yangın yerinden hallice bir duruma getirmişlerdi. Ne sağlam cam, ne çerçeve, ne tuvalet, ben diyim merdiven, siz deyin tavanlar hiç bi yeri sağlam komamışlardı zaten, zaten herkese de kılım, oh canıma değsin satılsın tabi. Adam gibi koruyacak birileri alsın bari binaydı. Ayrıca bana ne, okul üzerime mi zimmetli demi? Benden sonra tufan kardeşcaazlarım.
Telkari kelebek broş aldım kendime, ultra mega ötesi, bayıldım yahu. Nahan da yukarda. Bi de ayakkabı gene, ama insanların bi kısmı, ilkokul çocuu ayakkabısı gibi dedikleri için bi de kendilerine extra kıl kaptım ki bu insanlar dostum oluyo, ne biçim demi?!
Allahım nolur yarın bitsin, öbürgün ve haftasonu da bitsin, sonra öbür hafta da hemen bitsin ama hemen hemen, Cuma olsun karne verelim, hızla kaçalım bi türlü ısınmaz satılık taş binadan, lütfeğğnnn....