Çarşamba, Mart 21, 2007

ÇILKINCASINA EĞİTİM!

* Okuldaki bi tane pek kıymetli arkadaşımı, ondan eksik kalmayan kıymetteki müdürümüz beğenmediğinden beridir, arkadaşımızın derinliklerinde yuvarlanmakta olduğu bunalım okyanusları, benim hayata yeni bi gözle bakmamı sağladı, mecazi olarak tabiy ki, yoksa ne gözüm yeni, ne de lensim, eski tamir ettirilmiş gözler, bi ay önce Profilo'dan alınmış acuvue lensler. Arkadaşa baktım, nassı naasssı kahrolduğunu gördüm, dedim ki kendi kendime, "Hey dostum, toplum seni sevmiyosa sen bi hiçsin", aynen o arkideşin de bi hiç olduu gibi.
* Az önce pencereyi açtıımda içeri giren, 8 cm boyundaki kara ve iğrenç, dazzzz diye uçan, yere batıp da çıkmayasıca kurt sineğini, üzerine kocamın kıymetli kadife pantolununu dortop edip atmak suretiyle sakatlayarak yere düşürdüm. Akabinde Moulinex marka el süpürgemle hüyykkk diye içine çektim o sineği, ve daha akabinde bu el süpürgesi mekanizmasıın kapalı bi mekanizma olmadıı gerçeğini düşünüp ağzını streç filmle sardım. Şu an korkuyla titreyerek kocamı bekliyorum. İşte bugün anladım ki, koca herşeymiş, kendisini deliler gibi seviyorum.
* Ayakkabı bi dünyadır, üretilen her birinden bi çift almak isteyen bi kişiyim. Yeni bi ayakkabı sitesi keşfettim tee Amerikada, bi ucuz bi ucuz, bi güzel bi güzel, Yaseminlen dadandık oraya, Allah sonumuzu hayreyleye.
* Akşam yemeği yemesem dal gibi olucam hissediyorum, ama hep bu canımdan çok sevdiim kocam, her akşam yemek istiyo, o yiyince ben de, öyle sürüp gidiyo. Koca süper bişimiş de yemek yemeyen modeli olsaydı keşke.
* Artık ne seminerine başvursam şaşmış durumdayım, okuldan kaçmak için yasal bi yol seminer katılımı yapmak diilse nedir sööleyin bana?!
* Haftasonu eve gidicem, küçük kızı iyicene öpücem, kendisi de canımdan çok sevdiklerim kapsamındadır ama biraz asabidir.
* Bi printerın kartuşu bunca mı çabuk biter kardeşim? Kartuş probleminiz varsa Epson Stylus DX4850 almayın derim ben.
* Benim gözlerim çok güzeldir.
* Beni okulda herkes sever. Bazen çocuklar beni ciddi anlamda hayalkırıklığına uuratıyo. Onların küçük ve salak olduklarını bilmiyo diilim ama gene de insan yerine koyuyom, sonra küt hakkaten insan olmadıklarını belli edicek öküzlükler yapıyolar, sanki insanın sınırlarını denemeye uuraşıyolarmış gibi. Babamın oğlu diil hiçbiri, elin danaları ama gene de hayalkırıklığı işte. Teknik 11-B nin tiksinti verici müsveddeleri sözüm size! Okumasanız da!
* Öbür hafta açıkööretim sınavı var, gelsin paralarrr!
* Dane dane benleri var yüzünde yüzünde yüzündeee, can alıcı bakışları gözündee gözündee gözündeee...
* Büyükçekmeceye gitmeyi hem istiyorum hem korkuyorum. Ben Boğayım, değişiklik benim bünyemi altüst eder, sevmem hiç, böyle iki değişiklik birden olucak, hem ev hem okul, kaldırabilir miyim bilmiyom, saçma tabi kaldırırım ama sinirlerimi ne kadar bozar bilmiyom. Bi yığın iyi yani var bi yıın da kötü, kimbilir be! Murat sen ne zaman gidiyon gözüm?
* NATO biber gazımı henüz kimsenin gözüne sıkmadın, Allah sıktırtmaz inşallah. Bunlar da yangın tüpleri gibi uzun bi süre geçince boşalıyo mu acaba? Yeniden doldurtmak icabeder mi ki?
* ....

Cuma, Mart 16, 2007

GENE Mİ KUAFÖR? SENİ ANCA KANZASHİ PAKLAR GÖZÜM!




Geçen seneydi galiba, yada daha önceki sene, amazon.com dan şu yukarıda, resmi de bahismevzuu siteden çalıntı olan kitabı ve diğer iki kardeşini almıştım. Babaannemden kalan emektar dikiş makinesini getirmiş, harıl harıl çalışmalara başlamıştım. Beni durduran en önemli iki etken ise, a)beceriksizlik b) can sıkıntısı c) yer ve göğün iplik parçacıkları içinde kalması ve bunları temizleme işinin insanın bünyesinde meydana getirdiği şiddetli asabiyet. Öteki kitaplarım neyse de bunu sıklıkla açar hayran hayran seyrederim, üstelik kitaplar gelsin diye bi ay boyunca da inleye inleye kargo beklemiştim. Aslına bakarsan niye bunca uzun anlamış da diilim yani, burdan biniyoz uçağa Amerikaya iniyoz da kitaplar koşa yüze mi geliyo? No, onlar da aynı yolu katediyo, muhtemelen de aynı vasıtayla, yolda kimi görüyolar da bu kadar gecikiyolar bilinmez.


Şimdi, yeni bi Japonişçiko sanatı keşfettim ki o da toka yapım sanatıdır, kaynaklarımı da açıklıyım, toptan hırsızlık olmasın demi, şu sitede gördüm, şurdan araştırdım, şuraya ulaştım.






Bu görmüş olduunuz sanat şaheseri, toka caanım, kafaya takılıyo. Geisha ve maikolar özellikle kullanırmış bunları vaktiyle, Kanzashi deniyo. Keşke benim de olsaaa... Bugün gene kuaföre gittim ben de, ya niye bu kadar gergin hissediyorum bu mekanda kendimi anlamıyorum, zannederim, benim kontrolüm dışında insanların bana dokunması, tepemde dikilmeleri filan geriyo beni, gerildikçe aksileşiyom, doğal olarak hizmet veren eleman da sinirli oluyo, bi gergin ortam bi katliam sürüp gidiyo. Kızlar böyle kuaförleriyle bi ton şey konuşup gülüşüyolar ya nası oluyo bu anlamıyom, ben konuşcak bi tek "kaşımı çok alma, incelmesin, bi de sakın kesiim deme, tırnaamı öyle törpüleme" gibi zaarif emir cümleleri kurabiliyorum. Üstelik en geç 10 günde bir de kuaföre gitmem gerekiyo, hayatımın azabı yani. Bunun ötesi kuaförlük kurslarına gidip artık bu işi evde yapmaya başlamamdır, yoksa bu gerilim beni genç yaşımda öldürücek. Muhtemelen bu da "iş teslim edememe sendromu"ndan kaynaklanıyo, "ben daa iyisini yaparım" diye düşündükçe senlen uuraşan insana da dudak bükerek bakıyosun haliyle, o da avarel diil ya anlıyo, "ben bu işi yıllardır yapıyom koçum" moduna giriyo, sen de karşılık olarak "hadi len, pabucumun kuaförü kalk ordan senden iyisini yapmazsam aadiyim" moduna giriyosun, o da "vurcam şimdi kafana fırçaylan, kesivercem tırnaanlan birlikte barnaanı da, ukala dümbeleği" diye düşünüyo. O yüzden genel olarak iki kere bi kuaföre de gidemiyosun, habire değiştirmek gerekiyo. Kuaförümün adı "Gazze Şeridi". Ayh!




Neyse tokaya dönelim, bakınız saçıma da dalgalı düz fön çektirmişim, şööle yukarıdaki gibi bi kırmızı toka ne de yaraşırdı diyil mi? Hediye etmek isterseniz bi takka bile beklemeyin derim ben.

Anne kız, dalgalı düz saçım güzel olmuş mu?


Bu Japon milletini seviyorum ama sanki kafamda hep kimonolarıyla gezen bi ırk olarak kaldılar, onların yeni dünya düzenine uyduklarını düşünemiyorum bi türlü, hep üçgen şapkalı, bol kollu kıyafetli küçük amcacıklar-teyzecikler olarak gözümün önüne geliyolar.
Yazın Tell me more setiyle İnkilisce çalış, dış ticaret kursuna git maddelerimin altına bi madde daha eklendi, Omiyage kitabını getir, temin edebilirsen bunu da temin et, üretime başla maddesi de eklendi.
İşte böyle canım be...







Etiketler:

Cumartesi, Mart 10, 2007

BEN EVLENİYORUM




Bu abla ile yanındaki abiyi hatırlıyomusunuz? "Ben Evleniyorum" diye bi yarışma vardı zamanında, bu zıkkım yarışmaların anasıydı, ben hepsini seyrettim büyük bi istikrarla. Bu abla da Nazan Erdoğandı, yanındaki de Kaan Taşdelenler. Sonra bu herifin eski karısı canlı yayına bağlanıp bi güzel sıvamıştı oğlana, Nazan de nazlı ceylan edalarıyla bu ilişkiyi devam ettiremiycaanı felan açıklamıştı, sonra daha başka bişiler olmuştu. Bu kızın bi tuhaf konuşması vardı, lafını bitirdikten sonra, kendi kendini haklı buluyomuş gibi kafasını sallayıp, şirincik bi ses tonuyla "hı hı" derdi, habire "alem bana hasta" açıklamaları yapardı. Nooldu bunlara acaba sonra, ayrıldılardı bu çift onu hatırlıyom ama, stilist mi desinatör mü öyle bişiydi bu kız. Özgüveni çok yüksek olduundan hakkaten de etkiliyodu insanları.Bir de Uğur Keklik vardı, kimsenin istemedii negatif kız, kısır döngü işte, öyle negatifti ki kimse bunu istemiyodu, istemediklerinde kız daha da negatifleşiyodu, böyle sürüp gidiyodu.
Ben hiç seemem bunlaım insanları, bi süre tamam olur, teselli naz niyaz felan ama baktım uzuyo bitmiyo, hakkaten karamsar, nice seversem seviyim çıkarıyom hemen hayatımdan o insanı. Yoksa benim enerjimden yiyo. Vefasızlıksa vefasızım ben. Bunu da tevazu olsun diye sööledim yoksa kesinlikle vefasızlık olmadıını bilcek kadar da ölçü izan sahibi bi insanım Allaha şükür.
Sigarayı bıraktım ya her günüm azap kardeşim, canım istiyo istiyo ve oturuyorum. Kabus gibi. Biri bana akciğer kanseri olmayacağımı garanti edebilse hemen yeniden başlıycam, ama işte, gerçi 17 yıl içtim, 1 aydır içmiyom, olcaksam alt yapısını hazırlamışımdır zaten demi. Neyse içmiycem gene tamam.

Cumartesi, Mart 03, 2007

NE GİYDİNİZ ÖYLE KIZ?

Dedim ki acık da kim ne giymiş dedikodusu edelim. Yayınımız esnasında erkek cinsiyetindekiler ekrandan uzaklaşabilir, "ne gidicem, büssürü cıbıldak hatun var burda" diyenler de durabilir ama konuşmalarımıza müdahale etmesinler lütfen.

Şimdi ilk ünlü ve süslü insanımız;



REESE WITHERSPOON
Aha da sadeliğin gücü, elbisenin eteklerindeki renk dalgalanması süper, straples en büyük aşkım, takı saç baş neyim hiper olmuş. Göz makyajı muhteşem, ben de öyle makyaj yapabilmek isterdim. Çok beğendim, yılın en iyi "Oscar almaya gittiğinde kıyafeti en iyi olan kişi" si seçiyom bu hanım ablayı ben, 100!



RACHEL WEISZ
Bu ünlü kişiyi nerden hatırlıyoz biliyomusunuz, Mumya filmlerinden, ne zaman TV de oynasa gene seyrederim onları ben çok eğlenceli, ordan da beğenirdim hatunu zati, film torpili geçiyom kendisine, elbisenin göğüs kısmını çok beğendim ama şu saten denen yere batasıca kumaş yok mu, paran var ünlü insan niye kendine başka kumaştan elbise diktirmiyon da bu saten şeysinden diktiriyosun bilmem ki. Neyse hadi, tamam tamam.




NICOLE KIDMAN
Tom Cruise bu ablayı boşadı ya huzurlu uykular çekiyodur geceleri, nefret ediyom bu ünlü kişisinden çünkü ben, kuru kafa gibi bişii, yanına bunu alıp yatamaz insan, iyk! Ama haksız mıyım, bak şindi kıyafete, hadi ben beğenmesem de ince-uzun-sarışın bi bayansın, normal bi elbise giy gel herkes daa çok beğenir, nedir bu boynundaki gezmeye çıkarılmış kokoş Nişantaşı kadınına ait süs köpeği fiyongu? Sen ki un gibi insansın niyçün bunca baartırsın kırmızıyı üstünde, olmuş mu ha olmuş mu, bunun bordosu yok mu şarabı yok mu ki daa güzel dursun bünyede? Hiçbirini yapamadın, niyçün saçına düz fön çektirirsin, bırak kıvırcık kabarık kalsın ki bari o göz doldursun, peehhh, o yok bu yok, gelmesin bu bi daa Oscara Moscara, çaarmayın.




JENNIFER LOPEZ
Anladık kocan çirkin, "bari ben de az sonra doğurcakmış gibi giyiniyim de millet bana baksın, herifim dikkat çekmesin" gibi iyi niyetli bi düşünceye sahipsin ama insan kendine de bile bile yapar mı bunu? Kliplerinden bilmesek elbisenin altında koca göbeğini saklıyon dicez, o da diil. Lopezim, Marc geçici, etme eyleme!




KATE WINSLET
Tam İngiliz Gülü! Çok beğeniyom, asil ve sade havasını, hem Titanic'te ne biçim fedakarlık etmişti o yımırta gibi oğlanı kurtarmak için, nooldu çocuk gene boğuldu bu üzüldüğüyle kaldı, başka filmini de seyretmedim zaten, ehehe! Renk acık ofsayt, başka bi renk de olabilirdi ama "ne" dersen bilemiycam şimdi, az sönük kalmış gibi sanki, saçı salsa kabartsa o da olurdu bak. Güzelsin hadi tamam.





JODIE FOSTER
Bu ünlü kişisi, bi başka ablayla evlendi, çeşitli numaralarla çocuk sahibisi felan bilem oldular, normal diil yani kendisi. Bu noktadan hareketle elbisesi hakkında hiç bişi demiycem, kariyerine hürmeten çaarmışlar ama, pıfff yani!





JENNIFER HUDSON
Bankalarda bile kaaverengi giydirmezler, kişiliksiz bi renk olduğu, insanı silikleştirdiği için, sen kalk koca kafa, Oscara kaaverengi bi elbiseyle gel, KDV si, kendin de zencisin yani! Ben Oscara çaarılcam, Valentino'nun kapısında yatarım, "abi nolur bana bi göynek dik ki herkesin aazı açık kalsın" diye, bu ne ne bu neee! Çıkar üzerindeki o komik şeyi de , biçimsiz insan seni!






GWYNETH PALTROW
Ben bu ünlüler arasında en ziyade buna kılım, gördüğüm yerde kafasına taş atarım o kadar yani. Hukukumuz Brad Pitt'in evlilik teklifini reddetmesiyle başlıyo, ondan da önce Brad'le ilişki kurcak cüreti kendisinde görmesine dayanıyo, pis iirenç! Zati kızına da Apple adını koymuş, biricik evladına "Elma" diyebilen zihniyetten ne beklenir ki! Oh çekmiş iirenç elbiseyi de üzerine herkesin maskarası olmuş, buna bunu giydirenden de Allah razı olsun. Hep böyle kal şekerim!





EVA GREEN
Ben bu kızdan korkuyom, çok mistik, böyle ortaçağa ait bir havası var, bizdeki Pelin Batu'ya benziyo, hayır Pelin'i seemiyom ama bunu beğeniyom. Elbisesi de kendine uymuş, bence kendi tarzı içinde oturmuş yani güzel, insan aslında bu kızı daha bi morlar, acı yeşiller, bordolar içinde görmek istiyo, saltanat pek yakışır bence ablaya. Kingdom of Heaven filminde vardı, ne güzel yakışmıştı o rol kendisine.





EMILY BLUNT
Aha Devil Wears Prada'nın ekibinden biri daha, bence oranın en iyi oyuncularından, hareketler, konuşma tarzı, küçükseyici gülüşü filan muuteşemdi bence. Elbisesinin modeli çok hoş, rengi salak. B, de gene saçlar yaaa, kim söylüyo bu insanlara toplu saç güzeldir diye, diildir kardeşim diildir, bi aslan yelesini toplar mı hiç, bi düşün, cücük soğanı gibi çıkmaz mı ortaya, sen niye topluyosun o zamaaaaann, haaaaa? Çok güzel kız bence, kendine özgü bi havası var.






PENELOPE CRUZ
Bu ablaya burç kıyağı geçicem, bi de ikisi de Pedro Almodovar'a ait Annem Hakkında Herşey ve Volver'i seyretmediyseniz hakketen kayıpta olduunuzu belirtmeyi de borç bilirim, seyredin, bu bağyanı da sevceksiniz. Şimdiii, Boğa kadının özellikle gözleri güzel ve vurguludur, örnek veriyom, ben, bi de bu, kıyafet hoş, saçı sal, seviyom seni Penelope, yaşasın esmer kadın, iirenç sarışınlar!




CATE BLANCHETT
Yüksüklerin Efendisinde Elf ti bu kızcaaz, bi insan bunca güzel Elf mi olur, böyle mi yakışır, Babil'de dana gibi yatmış gerçi, pek bi fonksiyonu yok ama olsun. Çok zarif, çok güzel, saçı toplu ama en azından pırasa modeli diil, dalgalı, yasak savar yani. Elbise de nanay ama gelmiş bi kere, beenirim de kendisini bu seferlik görmezden geliyim hadi.




CAMERON DIAZ
Ben bunu da seemiyom, elbisesi de çikin, ne o öyle yakalı püsküllü etekli bilmemneli. Hiç güzel diil, çorba tası gibi ağzı var. Ne biçim, iirenç. Bi tek küpeleri güzel, kocaman yeşil taşlılar çünkü, yeşil herşeyi seviyom, benim yeşil ayakkabım da var evet.






BEYONCE
Beyonceeee beyonceeeee allavyuuuuu!!!! Türkiye'ye gelse bu kadın hemen bakmaya giderim, hani böyle dağ başında güzel bi manzara bulursun da koyun gibi dalar gidersin ya, hah işte o dağ manzarasına gerek yok, buna bak gene aynı koyunluk yapışır üzerine. Allah özenip de yaratmış, biraz kaide büyük ama napıcan artık, kıyafet idare eder, daha gümüş rengi-gri daha taşlı bişi olsa bence daa güzel olurdu ama güzelliğine not veriyom geçiriyom, bi daa olmasın!




ANNE HATHAWAY
Bu ablayı pek sevmiyom ben, fazla ağızlı fazla gözlü, Kırmızı Başlıklı Kız masalında rahatlıkla kötü kurt rolünü kapabilir o mağara gibi ağızla, inandırıcı da olur yani. Bi de zevksiz kardeşim ayriyeten, tipe bak sen git Devil Wears Prada filminde oyna sonra da Oscar törenine git böyle kelebekli fiyonklu dümbelek bişi giy, hadi giydin saçını ne topluyosun, anca saçınla çekiliyosun zaten bi de onu da ortadan kaldırmışsın, insanın içine hafakanlar basıyo, insan acık filminden feyz alır, otur kaldın!