Cuma, Aralık 15, 2006

GÜNÜN GETİRDİKLERİ

Neler oldu neler, anlatsam roman olur, kabus gibi.
Perşembe günü başladı, 10 öğretmen eyleme katıldı sevk aldı, dershane katındaki nöbet bize ekleşti böylece. Bi ara hakkaten yıkılıcam filan zannettim. Akşam olduğunda başım anormal ağrıyodu, ayaklarım sızlıyodu, midem mahfolmuştu.
Yavrum Passive'im, geçmiş olsun kıymetlim, bunların senin başına gelmiş olması hakkaten çok zor, bir okulda yaşandığına inanmak neredeyse imkansız, gerçi piyangonun kime çıkacağı da belli olmazdı ya bahismevzuu o deliyse. Geçti diyelim ama işin peşini de bırakmayalım, gerekirse davamızı da açalım.
Başka bişeyler anlatıyım, konu hafiflesin, annem bize küçükken çeşit çeşit masal anlatırdı, uyduruk filan. Bi de Ebru ablanın bi masal kitabı vardı, bi karış eninde tuğla kalınlığında bi kitaptı o. Zeliha Teyzeden o kitabı istemiştik, "Olmaz torunlarıma saklıyorum ben o kitabı" demişti, katil kadın, ilk büyük travmamdır bu reddediliş. Kitapta çok çeşitli masallar vardı ama niyeyse benim aklımda cüceli resimler filan kalmış, ablam hatırlarmı ki acaba o kitabı. Ne çok zaman geçti, ben matematikçi oldum ablam mühendis, cıvır bibik de mühendis olucak, kurban olurum öyle mühendise ben.
Üç farklı renkteki kordonlu, taşlı saatimi taktım okula, süpper düpperdi. Bi de inci küpelerimi bi de siyah üzeri noktalı küpelerimi. Hepsini aynı anda diil tabiy. Adı geçen küpeler aşağıdakiler. Crystal niye yazmıyo acaba son zamanlarda, ben çok severim onun yazılarını. Süpper düpperi ilk ondan duymuştum da ordan aklıma geldi. Sonra yazılı okudum, her daim zor sormakla ünlüyümdür ama bu Geometri sınavında kendimi de aşmışım, kabus gibi sorular sormuşum, garibim çocuklara oldu olan, ikinci yazılıda telafi edicez artık. Sonra Uğur yeşil kazak giyindi, bi güzel oldu kiii. O kazağı ben almıştım ona muhtemelen ondandır. Yok amacım kendime pay çıkarmak diil kesinlikle.
O istediğim okulun ordaki spor salonu indirim yapmış, artık gidebilirim fiyatı göz çıkartan diil artık.
5x+10=20 denklemini 40 dakkada çözemeyen çocuklara 20. kez bu çözümü anlatırken hep Topoloji geliyo aklıma. Topoloji çalışırken ünide ben, ufkumun açıldığını hissederdim. Sanki bütün dünyayı denklemle ifade edebilirim, yanlış noktadan çıkıp yanlış noktaya vararak soyut bi takım kavramların bile varlığını ispat edebilirim gibi gelirdi ki bu ispat yöntemine çelişki ile ispat denir. n boyutlu uzaylarda aslında varolmayan sonsuz diziler alarak, bu dizilerin de aslında var olmayan bi takım değerlere yakınsadığını göstermek, bende "yıkarım ben bu dünyayı" hissi uyandırırdı. Üniversitede kalmayı sadece Topolojici olmak için istemiştim bi dönemi hele de bizim Topologumuzun bunca rezalet olduğunu gördükten sonra.
Böyle işte, bugün Profilo'da işim var, gelin sizlen de görüşelim, hı? :P

Salı, Aralık 12, 2006

MAZİ KALBİMDE BİR YARADIR

Gece tuhaf tuhaf rüyalar gördüm, Rüştü Bey'in karşısında konuşurken kakamı yapıyorum filan, yüzüm utançtan yana yana kalktım, gece 03:42 de bilgisayarı açıp rüya tabirlerine baktım, anlamı, bir hata yapıp millete rezil rüsva olmakmış. Hiyk Yarabbi yaa istemiyorum, bu aralar ağzımdan çıkan söze, davranışlarıma dikkat ediim bari.
Faranjitim ben, dün Ayten Hanım ilaçlarıma baktı, "Antibiyotik, gargara, ateş düşürücü, klasik ilaçları vermişler işte" dedi. "Gelin sizi bi iyicene öpiim ehehe" dedim, "Öp, bende faranjit kronik oldu artık" dedi. Hiç korkmadı, ne cesur kadın :P. Klasik öğretmen hastalığı ya faranjit, sürekli gırtlağımızı zorluyoruz ya. Ben daha önce olmamıştım yada oldum da bana söylemediler kimbilir, yivranç bişi kardeşlerim, boğazınızda akrep varmış gibi bişi bu, kırıklık yok, sümük yok, aksırık tıksırık yok ama konuşamıyosunuz. Neticede dün ve bugün raporluyum, Perşembeye kadar sesimin açılması lazım, nöbet olayı. Her zamanki desibelimden daha az bi ses çıkarırsam utancımdan bi daa nöbet tutamam valla, eheheh.
Lamia duydum dün, hemen aklıma geldi Mazi Kalbimde Bir Yaradır. Benim tam genç kızlık döneminde içim sızlaya sızlaya okuduğum kitaplardan biridir bu da. Sonrasında tırım tırım bu şarkıyı aramıştım, insana Ege'yi, tangoyu, yazı sevdirir bi kitap. Bakınız alınız, okuyunuz, boş konuşmuyorum, çok beğenmezseniz geliniz buraya "atıyosuuaaannn" diye yorum bırakınız.

Mazi kalbimde bir yaradır
Bahtım saçlarından karadır
Beni zaman zaman ağlatan
İşte bu hazin hatıradır...

Cumartesi, Aralık 09, 2006

YENİ YIL GELDİ TEY TEY TEY!

Yeni yıl gelir de benim almak istediklerim, yapmak istediklerim olmaz mı ey kardeşlerim! Yeni yılı yaz tatili hariç bütün bayram seyranlardan daha da bi fazla seviyom ben. Bi de çok hastayım, narin ficudumdaki olan her kemik ağrıyo, yılan gibi sürünerek gezmek arzusundayım, neden, çünki, hevet, ayaklarım da ağrıyo, Allah sizi inandırsın, ellerim bile ağrıyo, bi de boynum acıyo, boynum diil boğazım, sabah bismillah boğazımın ağrısıyla-acısıyla kalkıyom. Tek umudum Ptesiye azcık düzelmek, 10 saat dersimin olduğu bi gün hasta hasta öyle uzun gelir ki, o uzunluğu tasavvur bile edemezsiniz.
Önce şuraya gidip, eşinip eşinip yeni süsler almak istiyom ama yine Ptesiyi beklemem lazım, kredi kartımın hesap kesim tarihi Pazar çünkü. Sonra şuraya gidip şundan almak istiyom, benimki 1,50 cm lik ben 1,80 ini istiyom, heybetli olsun. Uurböceği bi kızıyo ki bana bunlar için, gavur adetleriymiş. Dooru hakkaten gavur adetleri bunlar ama bakınız ben napıyom, açıklıyım hemen, ben yeni bi yılın gelişini kutluyom, İsa peygamberin doğumunu diil, yanlış anlaşılmasın kendisine de saygımız var, Hak dinlerden birinin elçisi kendisi ama amacım bu diil. O yüzden Noel babalı objeleri seçmiyom, yeni yılı Noel efendi getirmiyo sonuçta demi, kardan adamlı filan şeyleri seçiyom. Güzellik getiriyo eve o süsler, farklı bi ışık, bi hoşluk vesilesi. Öyle yılbaşı gecesi içip sıçanlardan da diilim ki zaten, ondan kendi kendime masum gözüküyom, ben bile ikna oldum haklıyım.
Sonra bakınız ben şu ayakkabıyı aldım.

Süper deli dümbük bişi demi? Çok az topuklu, benim giyebilceem kıvamda bişi. Deli ayakkabılar bunlar. Şuraya bakarsanız görürsünüz ki daha "ne bu neeee" formatlı ürünleri de mevcut. Oh sefam olsun.
Bu aralar alma modundayım, ne görsem alasım var, mesela şu ayakkabıları da istiyom ben ama numarasını bulamıyorum. Halbuki alsak giysek yazın kırmısı kırmısı ne şahane olur dimi?

Bi de şu paltodan istiyom ama kar yok kış yok ne edeceksem o paltoyu ben. Grisini istiyom ama ben bak söyliyim şimdiden. Bu da Old Navy nin, şurda kremiyle siyaa var.

Sözlerimi size bir dörtlük ithaf ederek bitirmek isterim.

Alışveriş yapmak üzereyim
Kartlarımla düzeleyim
Ortağı olmuşum sitelerin
Kendimi yolasım var

Amanda hadi kalk alalım kız
Çakkıdı çakkıdı taşıyalım kız
Azıcık ayakkabı azıcık palto
Hoppidi hoppidi coşalım kıııızzzzğğğğğğ.......

Teşekkür ederim, beni sizler var ettiniz..

Cuma, Aralık 01, 2006

KARARLAR VE PEKİŞTİREÇLERİ






Trakyada "Aylak bakkal ... tartar" diye ayıpçı bi söz vardır, belki sadece Trakyada da kullanılmıyordur kimbilir. Neyse ben de bugün aylak bakkalım fekat tartım işleriyle uğraşmıyorum.
Sabah kalktım bin çeşit alakasız şey yedim, öyle ki neticede midem bulandı. Sonra aniden zıpıdi kalkıp Profilo'ya gittim. Yavrum Uğur'uma üç çeşit gömlek aldım, bence güzeller, özellikle siyah olanı. Siyah gömlek seviyom ben. Sonra hazır aylağım ya kendime küpeler, tokalar aldım, yukarıdaki gibi, saç bandı bile aldım neyime lazımsa.
Sonra kararlar verdim, diğerlerini söylemiycem özel kararlar çünkü ama birini söyleyebilirim, sigarayı bırakmak! Uzun zamandır istiyorum ama her boyadan bi parça boyanmış kıymetli ruhumda minnacık bir ponçik bile irade bulunmadığı için bu düşüncemi bir türlü hayata geçiremiyorum. Yarın başlıyorum, Ptesi olmuşsa ve ben hala sigara içmemişsem kendime ödül olarak bişiy almaya karar verdim, 7 ytl lik, iki paket sigara parası. Belki de biriktirir daha büyük bişi alırım ama belli olmaz. Öteki kararlarımdan biri de çay komisyonculuğunu bırakmak. Çay içmem doğru dürüst, sallama çayları belki, kahve kesinlikle ama mideme dokanıyör. Bu durumda sorarım sizlere; benim neyime çay komisyonu olmak, neyime ha, neyimeeee???!!! Extra gerilim getirmesinden başka hayatıma. Hemen bırakamam, milletten parayı topladım çünkü, ama bu ayın parası biter bitmez bana yol gözükür.
Bu noktada bi özeleştiri yapiim hemencik. Ben elaleme iş teslim edemiyom. Herşeyi herkesten daha iyi yaptııma inanıyom, o yüzden birini bi iş yaparken görünce hemen "ay bırak ben yapiim yamuk yumuk yapıcaksın şimdi" diyesim geliyo. Güzel Türkçemizde bunun iki karşılığı var, a) enayilik, b) işgüzarlık. İşbu sebepten ötürü öyle yekten bi işten el çekemiyom, hadi çektim diyelim, sinsi sinsi kenardan izliyom bakiim nası yapcaklar diye. Evet hastayım :(
Açıklıyım bi de durumu kusur kalmasın,
a. Karar: Sigarayı Bırakmak Pekiştireç: Sigara Parasıyla alıncak Ödül
b. Karar: Çay Komisyonunu Bırakmak Pekiştireç: Stressiz Bir Okul Hayatı Düşüncesi
c. Karar:....... Pekiştireç: Kredi Kartı

Bunu yazan proje kafa....