Çarşamba, Ocak 23, 2008

Black Dahlia

Efendim, uzun zamandır tiyatro eleştirisi yazmadığımı farkettim. Kamuoyunda infial yaratan bu durumu düzeltebilmek için hemen görevimi yapmaya koyuldum. Yoksa ayaklanmalar çıkacağını, ölümler ve yağmalar yaşanacağını, hatta ve hatta Allah muhafaza tsunami olacağını duyunca da iyicene üzüldüm.

Kıymetli beyimin korsan cd ciden almış bulunduğu bu cd yi seyretmeye koyuldum. Olan dikkatim ve gayretimle kendimi filme adadım. Ve Allah sizi inandırsın bi kelime bişi anlamadım. Bi de yıllar önce TRT2 de seyrettiğim Kasaba mıydı neydi adı bi film vardı, en anlamadığım film dalında Oscar verebilirdim kendisine ama bu film onu bile solladı. Kasaba filminde, ki kendisi epey eski, siyah beyaz bi filmdi, ayrıca bi Türk filmiydi, bi çocuk vardı ağacın altına oturuyo, gökyüzüne bakıyo, koşuyo, tekrar bakıyo, tekrar ağaca gidiyo filan film böyle bitiyodu. Nedir anlamamıştım zati ilk yarım saatten sonra filmin sonu belli olmuştu, çocuk ağaca koşacaktı.

Şimdi efendim, bu filmde başta iki polis vardı, ama polis mi diil mi pek de belli diildi, bikoz kendileri aynı zamanda boksör ha keza bahisciydiler. Sonra da uyuşturucu satıcısı ve katil ama aynı zamanda katilleri yakalayan dedektifler oldular. Bi kız vardı, Scarlett Johanson idi kendisi, filmdeki sarışınlık görevini ifa ediyordu ama başka bi görevi vardıysa bile onu da anlamadım. Bi de sevgilisinin en yakın arkadaşıyla yattı, ama filmin sonunda. Hiç de pişman olmadı bi kere olsun "vah sevgilim öldü nerelere gidem erkeeeemm" diye bile ağlamadı. Hop öteki adamı ayarladı. Sonra bi takım kızları öldürdüler ama kim ve niye belli diildi, sonra esas oğlan bi kız buldu onlan da yattı, sonra kız lezbiyen çıktı, sonra öldürülen kızlardan birinin çektii filmi seyrettiler, sonra bu yattığı kızın ailesiylen tanıştı, niye belli diil. Aile cinayet hakkında hiiiç farkında olmadan bi sürü şey anlattı, niye o da belli diil. Evlerine ilk kez gelen adama bütün şecerelerini döktüler. Sonra esas oğlan gidip bi de sarışınla yattı, o da niye belli diil. Sonra ortaa öldü. Sonra esas oğlan cinayet mahalini incelemeye gitti. Gündüzler çuvala girmiş gibi gecenin bi körü, göz gözü görmez iken yaptı bu işi. Yetti mi, yetmedi hayır, ailenin annesi katil çıktı ama niye öldürmüş o da belli diil, sonra film bitti. Filmin kendisini idrak edememiş olmam bi yana, filmin bittiğini bile idrak edemedim. Kim ne iş yapıyodu filmde belli olmadı. Sapır sapır 700 kişi öldü, hadi bu toplu ölümleri terminatörlerde felan anlayabiliyorum da bu filmde niye öldüler belli diil. Bi Allahın kulu tutuklanmadı, danaburnu böceği gibi hepsini öldürüp ezdiler.

Bi film daha böyle geçti. Bu satırları size okulda boş geçen derslerim esnasında yazdım. Yeni bi filmde buluşmak üzere sevgili bi iki okurum...

Son satırlarda size bi görev vermek istiyom, günlük 20 kişi civarı giren gözüküyo, kimsiniz bakiyim siz, benim bi iki arkideşim var burayı okuyan, onlar da salak diil ya günde on kere buraya baksın. Bi yorum yazın bakiyim, kim olduunuzu anlayalım.